Büyük Önder Atatürk ölümünün 84. yılında Türkiye genelinde ve dış temsilciliklerde olduğu gibi Samsun'da da törenlerle anıldı. Her yaştan insan ona sevgisini, saygısını ve bağlılığını bir kez daha gösterdi...

O, 57 yıllık yaşamına neleri sığdırmadı ki...

Muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkmayı hedef gösterdi bize...
Kendisinin de ölümlü olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilelebet payidar kalacağını, büyüyk ölülere matemin değil fikirlerine bağlılığın gerektiğini söyledi.

Kemalettin Kamu Atama Ağıt şiirinde alıntıladığım bölümlerde bakın nasıl betimliyor onu...

"Sırma sarısını yay saçlarına,
Gözüne rengini koy denizlerin;
Düşün dudakların en incesini,
Yüzüne tuncunu ver benizlerin.
Onda yürüyüşün en yiğitçesi,
Onda bükülmezi vardı dizlerin
Gezerdi ülkede bir hızır gibi
Em olup derdine çaresizlerin.

Dağlar dümdüz olur işaretiyle,
Ürperir ovalar avazesine;
Devrilir hıncına çarpar ordular
Kaleler dayanmaz yelpazesine.
Fikrin, güzelliğin, aşkın, her şeyin
Bağlıydı daima en tazesine
Yaşadı başı dik, dünyaya karşı
Getirdi dünyayı cenazesine!

Onsuz kaldığını bilse tabiat
Bağlar üzüm vermez, bahçeler kurur;
Okşar saçlarını ezelin eli,
Yüzüne ebedin ışığı vurur.
Övünür insanlık eserleriyle,
Yurt onun sevgisi üstünde durur.
Adıdır kurduğu devlete temel,
Ünü kurtardığı millete gurur!

Fâni varlığını kaybetti ama,
Simgesi yurdumun burçlarındadır
Engin ufuklara uzanmış kolu,
Hızı altıokun uçlarındadır!
Kadının, erkeğin hafızasında
Gencin, ihtiyarın düşlarindedir
Yayla yellerinde eser gölgesi,
Sesi bahçemizin kuşlarındadır.

Ben mi yazacaktım göçüm gününü
Dökerek ardından böyle gözyaşı?
Ben ki ona büyük gezilerinde
Oldumdu bir küçük yol arkadaşı
En son durağına varmadan ömrün
Kapadı yolunu bir mezar taşı...
Büyük kurucusu cumhuriyetin
Hürriyet aşığı milletin başı!"

Selam olsun onu anlayan ve yolunda yürüyenlere...